Film Önerisi: Başka Yolu Yok (No Other Choice)

 

İşsizliğin ve yeniden başlama mücadelesinin en gerçekçi aynası

İnsan kaynakları uzmanı olmama rağmen, sürecin diğer tarafına geçtiğimde yani işsiz kaldığım dönemde, iş aramanın sadece bir “başvuru süreci” değil; zihinsel, duygusal ve toplumsal bir sınav olduğunu daha derinden anladım. Ve bu gerçeği bana en açık haliyle hissettiren filmlerden biri Başka Yolu Yok oldu.

Film, yıllarını bir şirkete vermiş Man-soo’nun, aniden işten çıkarılmasıyla başlayan belirsizlik dolu yolculuğunu anlatıyor. İş kaybının ardından gelen reddedilme korkusu, geçim kaygısı, toplumsal baskı, rekabet, içe kapanma ve bazen nefesin kesildiği o ağır bekleyiş, filmde hiçbir filtre olmadan karşımıza çıkıyor.

İK perspektifinden film bize şunu gösteriyor:

• Bir çalışan ya da aday bazen yetkinliklerinden değil, hayatın beklenmedik dalgalarından dolayı zorlanır.

• İşsizlik anı, insanın karakterini en net ortaya çıkaran dönemdir: Direnç, azim, uyum, yeniden deneme cesareti… Bunlar CV’lerde yazmaz ama gerçek yetkinliklerdir.

• En zor şey işten çıkarılmak değil; görülmemek, cevap beklemek, sessizlikte sınanmak ve buna rağmen umudu taşıyabilmektir.

• “Hayat bazen seni eler, ama sen vazgeçmezsen hâlâ adaysın.”

• “Reddedilme bir sonuçtur, vazgeçmemek ise bir başlangıç.”

• “CV’n yoksa bile bir hikâyen var; seni sen yapan da o hikâye.”

Başka Yolu Yok, işsizlik sürecinin karanlığını gösterirken, aynı zamanda başarmanın tek yolunun devam etmek, tekrar denemek ve başka seçenek olmadığına inanmak olduğunu hatırlatıyor. İş arayanların duygusunu anlamak, İK’da insanı doğru okumak ve yeniden başlama gücünü hissetmek isteyen herkes için güçlü bir öneri.

Tabii filmin içeriginde verilen mesajı doğru yorumlalamk gerekir .Yani ordaki sahnelerde ölüm tamasını algılamayın :)